“Her şey geçiyor. Hiçbir şey geçmese de.”

Bundan 28 yıl önce kaybetiğimiz Tezer Özlü’nün satırları bunlar. Bu ve bunun gibi kaç tane ibretlik tespit…

Yalnızlığa dört elle sarılırken:
“Bazen kendim bile, kendime kalabalık geliyorum.”

Belki de içten içe yalnızlık sebebini ortaya koyarken:
“Hiç kimseyi yalan söylediğini anlayacak kadar tanımak istemiyorum.”

Sıkı sıkıya tutunduklarımızın tahtını sallarken:
“Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey. Hiçbir korku…”

Korkusuzca direnirken:
“Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç. Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez, kahvelere otur –artık hiçbir yerdesin.”

Ve erken gideceğini daha o zamandan hissederken:
“Kimseyle yaşlanmak istemiyorum, kendimle bile.”

Kısa, uzun ama dolu yaşayabilmek ve birikmiş satırlar bırakabilmek ümidiyle…

Rahat uyu Tezer Özlü…

2 Yorum

  1. havva kaçmazz Cevapla

    güzel tespitlern yanında güzel bi yol diliyorum yazıların için:-)

Yorum Gönder