Ay: Nisan 2010


Parana Yazık

Güneşi ensemde iyiden iyiye hissetmeye başladığımda anlamıştım, şehre otostopla gitmenin pek de parlak bir fikir olmadığını. Bu durumu fark etmek için geç kalmış olsam da elimdeki dosyayla başımı gölgede tutmayı akıl edebilmiştim. Köyün muhtarı sokmuştu aklıma bu otostop işini. “Parana yazık hocam, çıkıver köyün girişine. Ora kestirme ya, kamyon pek çok geçer. Atıverirler seni de […]

Devamını Oku

Kuytu Köşede Saklı Bir Hasret: Baba

“İnsan kendi hayatını bile ancak iyi bir hikayede okuyunca anlayabilir” Satır aralarında kendine yer bulmuş bu sözün vuruculuğuna eş değer altı öykü karşılıyor bizi “Bir de Baktım Yoksun”da.. Kaçıp unutmaya çalıştıkça; şehirlerin, fotoğrafların, yazarların, resimlerin ve insanların ustaca hazırladığı bir karşılaşma dizisi içinde akıp gidiyor her bir öykü. “Akıp gidiyor” tabiri, Yekta Kopan’ın duru, abartısız […]

Devamını Oku